Blastosist kültürü, embriyoların blastosist transformasyonu için kullanılan bir tekniktir.
Tüm embriyolar bir blastosiste dönüşmez. Bu teknikle embriyolar normal şartlarda 2-3 günde 6-8 hücreye sahip olsalar da, 5-6 gün boyunca kültürlendiğinde embriyolar çok sayıda hücreye (yaklaşık 80-100 hücre) sahip olurlar.
Böylece, embriyolog tarafından en iyi embriyo seçilebilir ve iyi durumdaki embriyoların geri kalanı da gelecekte kullanılmak üzere dondurulur.
Seçilen embriyo IVF veya ICSI teknikleri ile rahim boşluğuna transfer edilir.
Blastosist, embriyonun gelişimsel bir evresi olup döllenmeden sonraki 5. gün civarında oluşan önemli bir aşamayı temsil eder. Bu dönemde embriyo, yaklaşık 200-250 hücreye bölünerek iç hücre kitlesi ve dış hücre kitlesi olarak ikiye ayrılır. İç hücre kitlesi, gelecekte bebeği oluşturacak olan hücreleri barındırır. Dış hücre kitlesi ise plasentayı meydana getiren hücrelerden oluşur.
Blastosist evresi, embriyonun rahim iç zarına (endometriyuma) tutunma şansının en yüksek olduğu evre olarak kabul edilir. Bu nedenle, embriyonun başarılı bir şekilde rahim duvarına yerleşmesi ve gebeliğin başlaması için kritik bir dönemdir. Tüp bebek tedavisinde, blastosist transferi yöntemi, embriyonun 5. gün aşamasında rahim içerisine transfer edilmesini içerir. Embriyonun genetik olarak daha sağlıklı ve güçlü olma olasılığını artırarak gebelik şansını yükseltir.
Blastosist transferi, özellikle önceki tüp bebek denemelerinde başarısızlık yaşayan çiftler için umut verici bir seçenek olarak görülmektedir. Bu evreye ulaşan embriyolar genellikle daha yüksek bir implantasyon oranına sahip oldukları için tüp bebek tedavilerinde tercih edilen bir yöntem hâline gelmiştir. Bu nedenle blastosist evresi, hem doğal gebeliklerde hem de yardımcı üreme teknolojilerinde kritik bir öneme sahiptir.
Blastosist Transferi Nedir?
Blastosist transferi, tüp bebek tedavisinde kullanılan modern ve etkili bir yöntemdir. Bu süreç; laboratuvar ortamında döllenen embriyonun, gelişimsel sürecin 5. günü olan blastosist aşamasında rahim içerisine yerleştirilmesiyle gerçekleşir. Blastosist transferinin tercih edilmesindeki temel neden, bu aşamaya ulaşan embriyonun genetik açıdan daha sağlıklı ve potansiyel olarak daha güçlü olabilmesidir.
Embriyonun gelişiminde kritik bir aşama olan blastosist evresi, embriyonun yaklaşık 200-250 hücreye bölünerek iç ve dış hücre kitlesine ayrıldığı bir dönemi kapsar. Bu aşamanın önemi, embriyonun rahim iç zarına yani endometriyuma tutunma şansının en yüksek olduğu evre olmasıdır. Doğal gebeliklerde, embriyo bu evrede rahim duvarına başarılı bir şekilde yerleşir ve gebelik süreci başlar.
Blastosist transferi, özellikle önceki tüp bebek denemelerinde olumlu sonuç alamayan çiftlerde gebelik şansını artıran bir yöntem olarak öne çıkar. Bu süreçte, embriyo 5. gün aşamasına kadar laboratuvar ortamında takip edilerek gelişimi izlenir. En yüksek başarı potansiyeline sahip olan embriyolar seçilir ve transfer edilir. Blastosist evresine ulaşan embriyolar, genellikle daha yüksek bir implantasyon oranına sahiptir. Bu da gebelik şansının artması anlamına gelebilir.
Blastorsist transferi, embriyonun rahimle senkronize olmasını sağladığı için de önemlidir. Doğal döngüde embriyo, rahme ulaştıktan sonra birkaç gün içinde blastosist evresinde rahim iç zarına yerleşir. Tüp bebek tedavisinde de bu doğal süreç taklit edilerek rahim ve embriyo arasındaki uyum artırılmaya çalışılır.
Blastosist Transferi Kimlere Uygulanır?
Tüp bebek tedavisinde sıklıkla kullanılan blastosist transferi yöntemi özellikle belirli hasta grupları için daha uygun olarak kabul edilir. 35 yaş üstü kadınlarda tüp bebek tedavisinin başarı şansını artırmak için blastosist transferi tercih edilir. Embriyonun daha gelişmiş bir aşamada transfer edilmesi, gebelik olasılığını yükseltebilir.
Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı yaşayan çiftlerde, blastosist transferi alternatif bir seçenek olarak değerlendirilir. Bu yöntem, önceki başarısız denemelerden sonra daha sağlıklı embriyo seçimine olanak tanır.
Aynı zamanda iyi kalitede ve sayıda embriyo elde edilen hastalarda da blastosist transferi uygulanabilir. Bu durum, en sağlıklı embriyonun seçilmesine ve transfer başarısının artmasına yardımcı olur.
Blastosist transferi, genetik tarama yapılması gereken durumlarda da tercih edilebilir. Çünkü blastosist aşamasında yapılan biyopsi, genetik inceleme için daha güvenilir sonuçlar verir. Embriyo dondurma planlanıyorsa, blastosist aşamasındaki embriyolar daha iyi sonuç verdiği için bu yöntem seçilebilir. Blastosist aşamasında dondurulan embriyoların çözülme sonrası canlılık oranları daha yüksektir.
Blastosist Transferinin Avantajları Nelerdir?
Embriyonun 5-6 günlük hâline daha önce de belirttiğimiz üzere blastosist adı verilir. Normalde 2-3 günlük embriyolar fallop tüpünden rahime olan yolculuğunu henüz tamamlamış değildir. Embriyo genellikle 5-6. günde rahim duvarına tutunmaya başlar.
Blastosist transferi ise tüp bebek tedavisine bağlı gebelik sürecinin mümkün olduğunca doğal gebeliğe yakın bir şekilde olması amacıyla gerçekleştirilir. Böylece gebelik oluşması şansı artırılabilir. Embriyo blastosist seviyesindeyken içindeki hücreler hızlıca bölünüp çoğalmaya başladığından blastosist döneminde embriyo içinde yaklaşık 120 hücre bulunur.
Blastosist transferinden birkaç gün sonra embriyonun çevresindeki “zona pellüsida” isimli koruyucu tabakanın ortaya kalkmasıyla rahim dokusuna tutunma süreci başlamaktadır. Ülkemizde aynı anda en fazla 2 blastosist transferi yapılabilmesi aynı zamanda çoğul gebelik riskinin önüne geçmeyi sağlar.
Blastosist transferi son derece kolay bir şekilde gerçekleştirilebilir. Embriyo 3. günde transfer edildiğinde fallop tüpüne bırakılması gerekmesine karşın blastosist transferinde embriyo doğrudan rahme yerleştirilir. Ayrıca hamilelik oluşması olasılığı da daha yüksektir.
Blastosist transferinin önemli avantajlarından bir diğeri ise bu dönemde yapılan implantasyonlarda genetik testlerden çok daha tutarlı ve doğru sonuçlar alınabilmesidir. Böylece daha kaliteli embriyolar transfer edebilmekte ve doğan bebekler daha sağlıklı bir şekilde hayata gözlerini açabilmektedir.
Transferi gerçekleştirilen 2 ya da 3 günlük embriyoların gelişimi bazen beşinci günden itibaren durur. Buna bağlı olarak tüp bebek tedavisi başarısızlıkla sonuçlanır. Blastokist tedavisinde ise böyle bir risk bulunmaz.
Diğer yandan blastosist tedavisinin en büyük riski, laboratuvarda döllenen yumurtalardan hiçbirinin blastosist evresine ulaşamamasıdır. Bu tür bir durumla karşılaşan çiftlerin bir sonraki denemesinde embriyo transferi genellikle 3. günde yapılır. Kültür ortamında daha az kalan embriyoların daha az stres yaşaması ve gelişmeye rahimde devam edebilmesi mümkün olabilir.
Blastosist Evreleri Nelerdir?
Döllenmeden sonraki yaklaşık 5. gün civarında gözlemlenen blastosist evresi, embriyonun gelişim sürecinde önemli bir dönüm noktasıdır. Bu evre, embriyo gelişiminin karmaşık ve dinamik bir aşaması olup embriyonun yapısal ve fonksiyonel olarak farklılaşmaya başlamasını içerir. Blastosist evrelerinin anlaşılması, embriyo gelişimi ve dolayısıyla başarılı bir gebelik için oldukça önemlidir.
Döllenmeden sonraki ilk birkaç gün içinde embriyo, sürekli bölünerek morula adı verilen yoğun bir hücre kümesi oluşturur. Morula aşamasından sonra gelen blastosist evresinde, embriyo artık daha sofistike bir yapıya dönüşür. Bu evrede embriyo, iki temel hücre grubu olan iç ve dış hücre kitlesine ayrılır.
Blastosist evresinin karakteristik özelliklerinden biri de embriyonun içinde sıvı dolu bir boşluğun, yani blastoselin oluşmasıdır. Blastosel, embriyonun yapısal bütünlüğünü korumasına ve hücresel farklılaşmayı desteklemesine yardımcı olur. Bu sıvı dolu boşluk, embriyonun iç ve dış hücre kitlesi arasında besin ve sinyallerin taşınmasını kolaylaştırır. Böylece embriyonun gelişimi için gerekli olan çevresel koşulları sağlar. Blastosist evresi, embriyonun rahim iç zarına yani endometriyuma tutunma şansının en yüksek olduğu dönemdir.
Çalışma Saatlerimiz
Pazartesi: 09:00 – 18:00
Salı: 09:00 – 18:00
Çarşamba: 09:00 – 18:00
Perşembe: 09:00 – 18:00
Cuma: 09:00 – 18:00
Cumartesi: 09:00 – 18:00
Pazar: Kapalı