Index

Hyaluronik Asit Enjeksiyonu, yüz kıvrımlarının görünümünü ve yüz gençleştirme için ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltmak için kullanılan ameliyat dışı kozmetik bir prosedürdür. Hyaluronik asit (HA) vücudun her yerinde doğal olarak bulunur, ancak eklemlerde, gözlerde ve ciltte en yüksek konsantrasyondadır. Ciltteki HA suyu çeker ve böylece cildi daha fazla nemlendirir. Yaşlanma ile birlikte, yüzdeki yağ, kaslar, kemik ve cilt azalmaya ve hacimlerini kaybetmeye başlar. Bu, yüzün batık veya sarkık bir görünümüne yol açar. Geçici dermal dolgu maddesi türü olan enjekte edilebilir hyaluronik asit, yüzdeki batık veya sarkma görünümünü düzeltir ve dudaklardaki hacmin artmasına yardımcı olur.

Hyaluronik Asit Faydaları Nelerdir?

Hyaluronik asit, tıbbın farklı alanlarında ve cilt bakımında sıklıkla kullanılan faydalı bir bileşiktir. Hyaluronik asitin büyük miktarda su tutma kapasitesi vardır. Cilde uygulandığında, nem seviyesini artırır. Bu sayede cilt daha dolgun ve nemli görünür. Cildin nem kaybı azalınca cilt daha sağlıklı ve parlak kalır. Ayrıca cildin dış etkenlere karşı koruyucu bariyerini güçlendirir.

 

Cilt yaşlandıkça kolajen üretimi azalır, ince çizgi ve kırışıklık görünümü artar. Hyaluronik asit cilt dolgunluğunu artırır ve daha genç bir görünüme sahip olmaya yardımcı olur. Ciltteki yaraların daha hızlı iyileşmesini sağlayarak cilt bütünlüğünün korunmasına katkıda bulunur.

 

Dudaklarda hacim kaybı oluştuğunda hyaluronik asit bazlı dolgu maddeleriyle dudak dolgunluğu artırılabilir. Eklem sıvısı bileşenlerinden biri olarak hyaluronik asit eklem sağlığını destekleme özelliğine sahiptir. Eklem ağrısını ve rahatsızlığını azaltmak için eklem içi enjeksiyon yapılabilir. Hyaluronik asit içerikli ürünler hassas ciltlerde yatıştırıcı ve rahatlatıcı etki sağladığı gibi cilt tonunun eşitlenmesine ve cilt dokusunun düzeltilmesine yardımcı olur.

 

Hyaluronik asit temelde vücutta var olan, vücudun kendi kendine bir miktar ürettiği, cilde nem ve esneklik sağlama özelliğine sahip bir maddedir. Vücut normal şartlar altında ürettiği hyaluronik asiti çeşitli nedenlerle üretemediği ya da vücudun ürettiği hyaluronik asitin yeterli gelmediği durumlarda hyaluronik asitin dışarıdan takviye edilmesi gündeme gelebilir. Günümüzde yaşlanma etkilerini geciktirmek, kırışıklık görünümünü azaltmak ve cilt sarkmalarını önlemek için hyaluronik asit sıklıkla kullanılır. 

 

Hyaluronik asitin mikro moleküler ve makro moleküler olmak üzere iki farklı türü vardır. Mikro moleküler hyaluronik asit, düşük ağırlıklı mikro moleküllerden oluşur. Mikro boyutu sayesinde cildin epidermis tabakasına kadar iner, deri altına nüfuz eder ve bir hasar varsa tamir eder. Doku altında hareket eder ve deriyi içten nemlendirir. Ayrıca deri altında doğal olarak hyaluronik asit üretimini teşvik eder. 

 

Makro moleküler hyaluronik asit ise yüksek moleküler ağırlığa sahiptir. Bu nedenle genellikle cilt altına inmesi söz konusu olmaz. Deri yüzeyinde onarımlar yapmasının yanı sıra deri yüzeyinin nemlenmesine ve elastikiyetini geri kazanmasına yönelik faydalarıyla dikkat çeker. Hyaluronik asit enjeksiyonundan optimum fayda sağlamak için tedavi hasta özelinde planlanmalı, alanında uzman ve deneyimli doktorlar tarafından uygulanmalıdır.

Hyaluronik Asit Hangi Bölgelerde Uygulanır?

Hyaluronik asit vücutta doğal olarak bulunan bir maddedir. Eklemlerde, gözlerde ve ciltte en yüksek konsantrasyonlarda olan hyaluronik asit suyu çeker ve cildi nemlendirir. Yaş almayla birlikte cilt, kemik, kas ve yağ dokuları incelerek yüzde hacim kaybına neden olur. Hacim kaybı sonucu yüzde ince çizgiler, kırışıklıklar, kıvrımlar, dudaklarda sarkık ya da çökük görünümler meydana gelir. Hyaluronik asit enjeksiyonu ile ince çizgi ve kırışıklıklar ile yüz kıvrımlarının görünümü azaltılabilir. Yüzde ve dudaklarda yapı, çerçeve ve hacim oluşturulabilir. 

 

Nazolabial bölgeye ek olarak dudakların üzerindeki ve kaşların arasında dikey çizgilere de hyaluronik asit uygulanabilir. Yüze hyaluronik asit enjeksiyonu son derece yaygın bir uygulama olsa da, diz ve eklem için hyaluronik asit enjeksiyonu gibi farklı uygulama alanları da vardır.

 

Hyaluronik asit sağladığı yaşlanma karşıtı etkiler sayesinde yüz, boyun ve dekolte bölgelerine uygulanabilir. Alın, kaş çevresi, göz çevresi, şakaklar, yanak, dudak, dudak çevresi, dekolte bölgesi ve el yüzeyi hyaluronik asitin uygulandığı bölgeler arasında sıralanabilir.

Yüze Hyaluronik Asit Enjeksiyonu – Bütünsel Yaklaşım

Yüze hyaluronik asit enjeksiyonundan optimum fayda sağlamak için bütünsel bir yaklaşım izlenmelidir. Şikayetin olduğu bölgeye sebep olan etkenler farklı bir bölgede bulunuyorsa, tedaviye bu bölgeden başlanması gerekir. Çünkü sadece şikayetin olduğu bölgeye hacim kazandırmak, bölgedeki çukuru tamamen yok etmez. 

 

Yüze hyaluronik asit enjeksiyonu sırasında kilit rol orta yanak bölgesine aittir. Özellikle yanağın dış kısmında ortaya çıkan hacim kayıpları, yanağın dış kısmındaki elmacık kemiğinin belirginliğinin azalmasını ve alt yüz bölgesindeki sarkmaları tetikleyebilir, hatta göz altındaki çukur belirginlik kazanabilir. Bu tür durumlarda tedavinin orta yanak bölgesinden başlaması gerekir. 

Yüze Hyaluronik Asit Enjeksiyonu Hemen Etki Eder mi?

Yüze hyaluronik asit enjeksiyonunun ne zaman etki edeceği ve etkilerin ne kadar süre kalıcı olacağı hasta özelinde değişiklik gösterebilir. Hastanın yaşı, cilt yapısı, kullanılan hyaluronik asit dolgusunun yapısal özellikleri, enjeksiyon yeri ve dozu gibi unsurlar bu noktada belirleyicidir. 

 

Hyaluronik asit enjeksiyonundan optimum fayda sağlanması için yüz ve/veya dudaklardaki çizgiler, yapısal özellikler ve hacim değerlendirilir. Bunun sonucunda hastanın ihtiyaçları ve iyileştirilmesi gereken alanlar belirlenir. Hyaluronik asit enjeksiyonunun dudaklarda sağladığı sonuçlar ortalama 6 ay sürerken, nazolabial kıvrımlarda 1 yıl hatta daha uzun süreli kalıcılık sağlanabilir. Yanak bölgesinde ise 24 aya kadar uzanan kalıcılığa ulaşılabilir. Bu sürenin ardından etkinin sürdürülmesi istendiği takdirde, hasta talep eder ve doktor onaylarsa hyaluronik asit enjeksiyonu tekrarlanabilir.

Yüze Hyaluronik Asit Enjeksiyonu Yan Etkileri

Yüze hyaluronik asit enjeksiyonu ortalama 15 ila 30 dakika içerisinde tamamlanır. Son derece pratik ve konforlu bir süreç olan yüze hyaluronik asit enjeksiyonundan sonra hasta günlük yaşantısına kaldığı yerden devam edebilir. Yüze hyaluronik asit enjeksiyonu yapılan bölgede hafif kızarıklık ya da şişlik görülebilir. Bu tür yan etkiler genellikle 2 gün içinde kendiliğinden düzelir. Hyaluronik asit vücutta doğal olarak bulunan bir madde olduğundan yüze hyaluronik asit enjeksiyonunun yan etkileri son derece nadirdir.

Hangi Eklemlere Hyaluronik Asit Uygulanabilmektedir?

Hyaluronik asit, eklem içindeki yumuşak dokuda yer alan sinovia hücrelerinin ürettiği eklem sıvısının en önemli bileşenlerinden biri olduğu gibi eklem kıkırdağının da ana bileşeni olma özelliğine sahiptir. Hyaluronik asit eklem sıvısının akışkanlığını azaltırken kayganlığını artırır. Bu sayede, eklem kıkırdağındaki sürtünme ve aşınma azalır. 

 

Ayrıca hyaluronik asit, eklemlerde şok emici ve yağlayıcı bir madde görevini üstlenir. Bu etki, eklemlerin hareket etmesi sırasında kıkırdak kaplamanın birbiri üzerinde pürüzsüz ve aşınmaksızın kaymasını sağlar. Eklem kireçlenmesi yaşayan kişilerde eklem içi hyaluronik asitin takviye edilmesi için yapay hyaluronik asit iğnesiyle ekleme girilir. Eklem içine enjekte edilen hyaluronik asit eklemi yağlar, sürtünmeyi ve aşınmayı geçici olarak durdurur.

 

Hyaluronik asit enjeksiyonu en çok diz eklemine uygulanan bir prosedürdür. Bunların yanı sıra kalça, omuz, ayak bileği, el bileği ve dirsek gibi büyük eklemler ile el ve ayaktaki küçük eklemlere de hyaluronik asit uygulanabilir.

Hyaluronik Asit Ne Zaman ve Hangi Hastalara Uygulanmalıdır?

Vücudun doğal olarak ürettiği bir polisakkarit olan hyaluronik asitin çok yüksek oranda su taşıma kapasitesi vardır. Derinin nemini ve esnekliğini korur, doku iyileşmesini destekler. Dokulara yapısal destek sağlayarak hücre yenilenmesi ve korunması sürecine katkıda bulunur.

 

Hyaluronik asit vücutta doğal olarak bulunan bir madde olduğundan tüm cilt tiplerinde kullanıma uygundur. Yaş almaya bağlı olarak ortaya çıkan ince çizgilerin ve kırışıklıkların giderilmesi amacıyla sıklıkla kullanılmasına karşın, ciltteki kuruluğu gidermek ve cilt bariyerini onarmak için daha genç yaşlarda hyaluronik asit kullanımı tercih edilebilir.

 

Akne problemi bulunan ciltlerde sebum üretiminin dengelenmesi ve nemlendirme amacıyla hyaluronik asit kullanılabilir. Kuru ciltlerde nem dengesinin sağlanması amacıyla hyaluronik asit işlevsel bir çözüm sunabilir. Eklem sıvılarında azalma, yaş almaya bağlı kas ve iskelet problemleri yaşayan kişilere hyaluronik asit enjeksiyonu yapılabilir.

 

Hyaluronik asit son derece geniş bir kullanıcı kitlesi için güvenli bir bileşik olma özelliğine sahiptir. Ancak her bireyin cilt tipi, genel sağlık durumu, cilt hassasiyeti ve ihtiyaçları birbirinden farklı olduğundan hyaluronik asit uygulaması kişi özelinde planlanmalıdır. Kuru, yağlı, normal ve karma cilt tiplerine hyaluronik asit uygulaması yapılabilir. 

 

Yaş almaya bağlı olarak cildinde ince çizgileri, kırışıklıklar ve hacim kayıpları bulunanlar için hyaluronik asit enjeksiyonu fayda sağlayabilir. Kuru cilt tipine sahip olan kişilerin cildinde nem seviyesini artırmak, daha nemli ve dolgun bir cilde kavuşmasını sağlamak için hyaluronik asit kullanılabilir. Akne eğilimli ciltlerde cildin nem dengesini düzenlemek ve aşırı yağ üretimini engellemek için hyaluronik asit enjeksiyonu yapılabilir. 

 

Bununla birlikte; cilt reaksiyonlarına hassasiyeti olan, alerjik reaksiyon geçmişi bulunan, cilddi düzeyde cilt sorunları yaşayan, otoimmün hastalıkları bulunan, hamilelik ve emzirme döneminde bulunanlar hyaluronik asit enjeksiyonu için uygun olmayabilir.

Eklemlere Uygulanan Hyaluronik Asit Enjeksiyonu Ne Kadar Süre Etkindir?

Hyaluronik asit enjeksiyonu ile eklemlerde sağlayan klinik iyileşme süresi 6 ila 12 ay arasında değişiklik gösterebilir. Hyaluronik asit enjeksiyonu; hafif ve orta dereceli kireçlenme sorunu olanlarda, ilaç ya da farklı tedavi yöntemleri uygulanmasına karşın şikayetleri devam edenlerde, çok sayıda ilaç kullanan ya da mide kanaması riski bulunan kişilerde, böbrek hastalığı ya da ek olarak farklı hastalıkları olanlarda gündeme gelebilir.

Hyaluronik Asit Hangi Besinlerde Bulunur?

Bazı besinlerin içerisinde doğal olarak hyalurıonik asit bulunmamasına karşın asit üretimini desteklemek ve vücuttaki hyaluronik asit seviyesini artırmak için faydalanılmaları söz konusu olabilir. Çinko, magnezyum ve C vitamini içerek gıda, sebze ve meyvelerin büyük bir kısmı hyaluronik asit içerir. 

 

Ispanak, brokoli, kuşkonmaz, tatlı patates, lahana, marul, bezelye, ahududu, çilek, yaban mersini ve kiraz gibi kırmızı meyveler, somon ve sardalya gibi soğuk su balıkları, kemik suyu, badem, soya fasulyesi ve soya ürünleri hyaluronik asit içeren besinler arasında sayılabilir. 

Hyaluronik Asidin Cilde Faydaları

Hyaluronik asit yaşlılık belirtilerini gidermek için kozmetik amaçlarla cilt bakım ürünlerinde kullanılabilir. Kendi ağırlığının 1000 katına kadar nem tutma kapasitesi bulunan hyaluronik asit kas, eklem ve göz gibi bölgelerin nemli kalmasını sağlar. Bunun yanı sıra hyaluronik asidin anti-aging ve cilt dolgunlaştırma etkisi vardır. Cilt sağlığını koruyarak nemlendirici cilt bakımı sağlama özelliğine sahiptir.

 

Mikro moleküler hyaluronik asit cildin katmanlarına nüfuz eder. Kolajen artırıcı etkisiyle cildin yenilenmesi sürecini destekler. Her cilt tipine uygun bir içerik olan hyaluronik asidin yan etkileri yok denilecek kadar azdır. Buna bağlı olarak hyaluronik asidin kullanımı diğer asitler gibi riskli değildir.

 

Hyaluronik asitin cilt kuruluğunu ve pürüzlerini giderme etkisi vardır. Eklemlere esneklik ve kayganlık kazandıran hyaluronik asit osteoartrit tedavisi kapsamında enjeksiyon yöntemiyle uygulanır. Hyaluronik asit cildi nemlendirir, cilt bariyerini güçlendirir. Kızarıklık ve egzama tedavisinde kullanılabilen hyaluronik asit, aynı zamanda yara iyileşmesi sürecine katkıda bulunur. Enfeksiyon riskini azaltır, yaranın çevresini nemlendirir ve iyileşme sürecini destekler.

 

Su tutma yeteneği sayesinde cildin gün içerisinde çeşitli olumsuz koşullara bağlı olarak su kaybetmesini önler. Cildin nem ihtiyacını gidermeye yardımcı olmasının yanı sıra yaşlanma belirtilerini geciktirici etkisiyle dikkat çeker. Bu sayede, dolgu enjeksiyonunda sıklıkla kullanılan hyaluronik sayesinde ciltteki kırışıklıkları gidermek mümkündür.

ÜCRETSİZ TIBBİ DEĞERLENDİRME

Working Hours