Index

Yüze yağ tedavisi, yağ transferi, yağ aşılama, yağ enjeksiyonu, mikrolipoenjeksiyon ve lipofilling olarak da bilinen Otolog Lipotransfer, başka bir vücut kısmından toplanan kendi yağını (otolog kelimesi basitçe kendi yağının kullanımını ifade eder) kullanan ameliyatsız bir kozmetik prosedürdür. Lipotransfer, yüz gençleştirme için yanaklarda, çenede, göz altındaki, dudaklardaki ve akne izlerindeki düzensizlikleri, kırışıklıkları, olukları, oyukları ve olukları restore etmeyi amaçlamaktadır.

Yüze Yağ Transferi Nedir?

Yağ transferi ya da yağ enjeksiyonu; vücudun belirli bir bölgesinden yağ çıkarılması, çıkarılan yağ hücrelerinin santrifüj ya da filtre ile işlenesi, daha sonra uygulama bölgesine enjekte edilmesi adımlarından oluşan bir tedavidir. Yüze yağ transferi tedavisi ile uygulama bölgesi dolgunlaştırılır, kaldırılır ve pürüzsüzleştirilir.

 

Filtrelenen ve büyük ölçüde rafine edilen yağ hücreleri incelmiş, kırışmış cildi ve göz altındaki koyu halkaları iyileştirip canlandırmaya yardımcı olur. Yağ, vücut için en iyi kök hücre kaynaklarından biridir. Buna bağlı olarak otolog yağ transferi yalnızca yağın ve büyüme faktörlerinin transfer edildiği bir prosedür değil, kolajen üretimini teşvik etme özelliğiyle yaşlanma karşıtı bir tedavi olarak öne çıkar. Genel bir yüz gençleştirme ve genç bir görüntü elde etme noktasında avantaj sağlar. 

 

Yüze yağ transferi prosedürünün temel amacı, yağın enjekte edildiği alana hacim kazandırmak ve görünümünü optimize etmektir. Kişinin vücudunda fazla yağın olduğu bölgelerden alınan ve işlemden geçirilen yağlar, hacim eksikliği olan bölgelere enjekte edilir.  Mükemmel bir yumuşak doku dolgu malzemesi olan vücut yağı, herhangi bir nedenle çökük alanları doldurmak için de kullanılabilir.

 

Yağ enjeksiyonu prosedüründe kullanılacak olan yağ genellikle kalça, karın, bel ve uyluk bölgelerinden alınmakla birlikte, cerrahın vücutta uygun gördüğü farklı bölgelerden yağ alınması da söz konusu olabilir.

Yüze Yağ Transferi Hangi Durumlarda Uygulanır?

Cilt düzenli ve etkili bir şekilde nemlendirilmesine, güneşten korunmasına ve çeşitli koruyucu önlemler alınmasına karşın zaman içinde doğal yaşlanma belirtileri ortaya çıkacaktır. Yaş alma etkilerinin yüz bölgesinde fark edilmesiyle birlikte uygulanabilecek en etkili yöntemlerden biri yüze yağ transferidir.

 

Yüze yağ transferi prosedürü; yüzde derin çizgiler, yanaklarda ve göz altlarında çökmeler oluştuğu durumlarda faydalı sonuçlar sağlayabilir. Yaş almaya bağlı olarak ortaya çıkan çizgilerin derinleşmesi, deride kalıcı iz ve katlanma oluşması yüze yağ transferi prosedürünün etkisini azaltan faktörlerdir. Bu kapsamda, yüze yağ transferi uygulamasında deri altından destek niteliği taşıyan uygulamaların da son derece önemli olduğu ifade edilebilir.

Yüze Yağ Transferi Nasıl Uygulanır?

Yüze yağ transferi tedavisinin ilk adımı, hedef bölgeye enjekte edilecek yağın hastanın vücudundaki uygun bir bölgeden alınmasıdır. Bu aşamada genellikle yağ birikiminin yoğun olduğu karın bölgesi tercih edilmekle birlikte, bel ve kalça bölgelerinden yağ alınması da söz konusu olabilir. Hastanın vücudunda yağ almak için yeterli depo yoksa, kol ya da bacak bölgesindeki yağların kullanımı tercih edilebilir.

 

Yağın alınacağı donör bölgeye lokal anestezi uygulanır. Yağın daha kolay toplanabilmesi için donör bölgeye damar içi sıvılar enjekte edilir. Daha sonra liposuction yöntemiyle yağ alınır. Canlı adipoz yağ hücrelerinin yağ, döküntü, fazla sıvı ve ölü hücrelerden ayrılması için boşaltma ve santrifüjleme işlemi uygulanır. Yağın steril bir salin solüsyonu ile yıkaması tercih edilebilecek diğer bir alternatiftir. Atılan yağlar muhtemelen greftte yaşamayacak yağ hücreleri olduğundan, bu işlemler sayesinde iyi hücreler için sorun yaratma riski ortadan kaldırılabilir.

 

Yüze yağ enjeksiyonunun ikinci aşaması olan yağ transferine geçilirken uygulama bölgesine de lokal anestezi yapılır. Yağ enjeksiyonunun yüz germe ya da farklı bir estetik cerrahi prosedürün parçası olarak uygulandığı durumlarda genel anestezi uygulanabilir.

 

Donör bölgeden alınan ve saflaştırılarak enjeksiyona hazır hale getirilen yağ hücreleri, hacim kazandırılmak istenen bölgeye küçük damlacıklar şeklinde enjekte edilir. Bu sayede, enjekte edilen her bir yağ greftinin hayatta kalması için her yağ damlasına mümkün olan en iyi kan tedariki sağlanır. Tedavinin ardından vücut enjekte edilen yağın bir kısmını emeceğinden gereksinim duyulandan fazla yağ enjekte edilir.

 

Yağ enjeksiyonu prosedürü uygulama yapılacak bölgenin özelliklerine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Göz altı gibi çok ince  cilt yapısı olan bölgelere yağ enjeksiyonu yapılırken nano greft yöntemi kullanılabilir. Diğer bölgelere yağ enjeksiyonu yapılırken ise micro greft uygulamasından faydalanılabilir.

Yüze Yağ Transferinin Etkileri Nelerdir?

Yüze yağ transferi en sık uygulanan estetik prosedürler arasında yer alır. Kırışıklık, dolgunluk kaybı ve çökme gibi estetik kaygılara neden olan sorunlar yüze yağ enjeksiyonu ile giderilebilir.

 

Yüze yağ transferi prosedüründe yapay dolgu maddeleri kullanılmadığı için herhangi bir alerjik reaksiyon gelişmesi riski yoktur. Yağ enjeksiyonu yapılan bölgeye hacim kazandırılır. Yüzün doğal ifadesinin bozulması söz konusu olmadan daha genç ve pürüzsüz bir görünüm sağlanır. 

 

Yağ transferi vücudun farklı bölgelerine uygulanabilen bir prosedür olmakla birlikte, yüz bölgesine uygulanma sıklığı dikkat çekicidir. Yüze yağ enjeksiyonu dudakların kalınlaştırılması, elmacık kemiklerine belirginlik kazandırılması ve derin kırışıklıkların mümkün olduğunca doldurulması amacıyla uygulanabilir. 

 

Vücut, yüze yağ transferi prosedüründe enjekte edilen yağların bir kısmını emer. Yaşlanmanın etkisiyle birlikte kaybolan hacim geri kazandırılmış olur. Ayrıca yağ enjeksiyonu, vücuttaki kolajen üretiminin artmasını teşvik edici etkiye sahiptir. Uygulama bölgesine enjekte edilen yağ hücreleri, kök hücre etkisi sağlar ve cildi canlandırıp gençleştirir.

Yüze Yağ Transferi Kimlere Uygulanır?

Yapısal nedenlerle ya da zaman içinde cilt altı yağ dokusunun yetersizliği dolayısıyla yüz bölgesinde belirgin çökme olan kişilere yüze yağ transferi uygulanabilir. Bu sayede söz konusu bölgelere hacim kazandırılabilir, daha dinamik ve genç bir görünüm elde edilebilir.

 

18 yaşını tamamlamış ve yüze yağ transferi prosedürünün uygulanmasına engel bir sağlık sorun olmayan kişiler uygulama için aday olarak kabul edilir. Genellikle elmacık kemiklerini belirginleştirmek, dudakları kalınlaştırmak, nazolabial dolgu ihtiyacı olan kişilerde görünümü optimize etmek ve alt çenede daha estetik bir görünüm sağlamak için yüze yağ transferi prosedüründen faydalanılabilir.

Yüze Yağ Transferi Hangi Bölgelere Uygulanır?

Lipofilling olarak da bilinen yağ transferi, yüzün belirli bölgelerine hacim vermek ya da kaybedilen hacmi geri kazandırmak için kişinin vücudundaki belirli bölgelerden yağ alınması ve hedef bölgeye enjekte edilmesi yoluyla uygulanan bir minimal invasive prosedürdür. Çökmüş yanakları eski haline getirmek, ince dudakları dolgunlaştırmak, ciltteki çukurlukları iyileştirmek, derin nazolabial kıvrımları ve Marionette çizgilerini gidermek için yüze yağ transferi yapılabilir.

 

Alın bölgesine; bölgedeki kırışıklıkları minimize etmek ve yüze hacim kazandırmak için yağ transferi yapılabilir. Hastanın kendi yağının aşılanması yoluyla yaşlandırmayı geciktirici bir etki de sağlanır. Uygulamanın başarılı olması için yağ manuel ve dikkatlice toplanmalıdır. Bu sayede, yağ hücrelerinin yaşama kabiliyeti daha yüksek olur. 

 

Elmacık kemiği bölgesinde doğuştan gelen ya da travma kaynaklı şekil bozuklukları dolayısıyla doku kaybı olan, genetik etkenlere ya da yaş almaya bağlı olarak yanak dokusunun kaybı dolayısıyla çukur ya da sarkık görünüm oluşan kişilere yağ enjeksiyonu yapılabilir. 

 

Daha güçlü ve belirgin bir burun elde etmek, görünümdeki düzensizlikleri gidermek, daha önce uygulanan burun estetiği prosedürlerinden kalan anomalileri düzeltmek, yaş almaya bağlı dolgunluğunu kaybeden burun üst kısmını doldurmak ve hacmini kaybeden burun kenarlarını düzeltmek için burna yağ enjeksiyonu yapılabilir.

 

Yaş alma ve genetik faktörlere bağlı olarak göz altında meydana gelen ve cilt bakımı uygulamalarıyla giderilemeyen göz altı sorunlarını gidermek için göz altına yağ enjeksiyonu yapılabilir. Böylece göz altı torbaları, çökmeleri ve koyu halkalar giderilebilir. Ayrıca göz altındaki çukur kısımlara hacim kazandırılarak görünümün optimize edilmesi sağlanabilir.

 

Çenede simetrik bir görünüm elde etmek için çene bölgesine yağ enjeksiyonu yapılabilir. Küçük ya da sivri çenelerde istenen değişim kişi özelinde planlanan yağ transferi ile gerçekleştirilebilir. Doğal olarak ince bir dudak yapısına sahip olan ya da yaş almaya bağlı olarak dudak hacmini kaybeden kişilerde yağ transferi prosedürü ile etkili sonuçlar elde edilebilir. Prosedürün başarısı kişi özelinde planlanması, alanında uzman ve deneyimli doktorlar tarafından uygulanmasına bağlıdır.

Yüze Yağ Transferi Kalıcı mı?

Yüze yağ enjeksiyonu prosedüründe transfer edilecek yapın ne kadarının emileceği ve ne kadarının kalıcı olacağı tahmin edilemez. Yüze yağ transferi işleminden sonra hayatta kalan yağlar ne kadar fazlaysa, elde edilen sonuç o kadar uzun ömürlü olur. Diğer yandan yüze enjekte edilen yağ diğer dolgu materyallerinde olduğu gibi birkaç ay içinde tamamen emilmek yerine, doğal yaşlanma sürecinin tüm vücut üzerinde neden olduğu etkilere bağlı olarak hacim kaybedebilir.

Yüze Yağ Transferi Sonrası Şişlik ve Morluk

Yüze yağ transferi işleminden sonra genellikle 4 ila 7 gün süreyle hafif morluk ve ödem görülebilir. Bu belirtiler herhangi bir müdahalede bulunulması gerekmeksizin kendiliğinden düzelir.

Yüze Yağ Transferi Teknikleri

Yüze yağ transferi hasta özelinde belirlenen farklı tekniklerle uygulanabilen bir prosedürdür.

Coleman Tekniği – Yapısal Yağ Grefti

2.4 mm’lik kanüllerle alınan yağların santrifüj ve daha sonra 1.2 mm’lik kanüllerle enjekte edildiği yapısal yağ grefti tekniği Dr. Sydney Coleman tarafından geliştirilmiştir. 1 mm hacim ortalama 10 geçişte verilir. Enjekte edilen yağların kalıcılığı %30 ila %40 arasında değişir. Büyük yağ partikülleri olması nedeniyle şakak, alın ve göz kapağı gibi ince derili bölgelerde düzensizlikler ortaya çıkabilir.

Microfat (Mikro Yağ Grefti)

Bu yöntemde yağ almak için 1.4 mm’lik, vermek için ise 0.7 mm’lik kanüller kullanılır. Bu incelik nedeniyle basınca bağlı yağ dokusu kaybı yaşanabilir. Mikro yağ grefti tekniğinde yağ dokusu mikro filtrelerden geçirilip daha çok inceltilebilir ve çok daha ince kanüllerle dokulara uygulanabilir. Alın, şaka ve göz altı uygulamaları için ideal bir yöntem olarak kabul edilir.

Nanofat (Nano Yağ Grefti)

Nanofat yönteminde öncelikle yağ emülsifiye edilir ve daha sonra çok ince bir filtreden geçirilir. Elde edilen yağın içinde canlı yağ hücresi kalmaz, yalnızca kök hücreler canlılığını korur. Bu doku derinin içine çok ince iğnelerle uygulanır. Bu sayede derideki yüzeysel problemlerin, ince kırışıklıkların ve yüzeysel renk sorunlarının tedavi edilmesi mümkün olur.

Multiplanar Yağ Doku Transferi

Multiplanar yağ doku transferi tekniğinde; yüzün bütününe ve kişiye özel planlama yapılır. Her bölgede, bölge ihtiyacına uygun olarak farklı katmanlarda doku transferi gerçekleştirilir. İleri yaşlanma döneminde yüzdeki hacim kaybının artması ve hacim kaybının herkeste farklı olması nedeniyle işlevsel bir yöntem olarak öne çıkar.

Yağ Transferinin Alternatifleri ve Eşlik Eden Uygulamalar

Yağ transferi, vücudun çeşitli bölgelerindeki fazla yağların alınıp işlemden geçirilmesi ve hacim kazandırılmak istenen bölgeye enjekte edilmesi yoluyla uygulanan bir yöntemdir. Yüze hacim kazandırmak için yağ transferine alternatif olarak sentetik dolgu maddelerinin kullanılması tercih edilebilir.

Yüze Yağ Transferi Fiyatları

Yüze yağ transferi fiyatları; yağların alınacağı bölgeye, enjeksiyon yapılacak bölgeye, hangi tekniğin kullanıldığına, anestezi türüne, uygulamayı yapan doktorun uzmanlığına, uygulamanın yapıldığı kliniğin fiyat politikasına ve diğer pek çok farklı etkene bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

ÜCRETSİZ TIBBİ DEĞERLENDİRME

Working Hours