Diz artroplastisi olarak da bilinen diz protezi ameliyatı, ağrıyı hafifletmeye ve ciddi hastalıklı diz eklemlerinin işleyişini geri kazanmaya yardımcı olmak için uygulanan cerrahi bir prosedürdür.
Prosedür, diz eklemlerindeki hasarlı kemik ve kıkırdağın çıkarılmasını ve metal alaşımlarından, sert ve dayanıklı plastik ve polimerlerden yapılmış protez adı verilen yapay bir eklem ile değiştirilmesini içerir.
Ortopedist, hastanın yaşına, ağırlığına, aktivite seviyesine, diz büyüklüğüne ve şekline ve genel sağlığına bağlı olarak çeşitli diz protezi protezleri ve cerrahi teknikler arasından seçim yapabilir.
Çeşitli sorunlara bağlı olarak eklem hareketi kısıtlanan bireylerde yaşam kailtesini optimize etme amacıyla diz replasmanı diğer bir deyişle diz protezi uygulamasına başvurulabilir. Cerrahi bir prosedür olan diz replasmanı, diz ekleminde meydana gelen ağrının kontrol edilmesini ve eklemin daha etkili bir şekilde çalışmasını hedefler.
Diz replasmanı operasyonu sırasında diz bölgesinde yer alan hasarlı kemik ve kıkırdak dokusu yerine özel olarak üretilen metal ya da plastik eklem kısımları yerleştirilir. Hangi protez modelinin uygun olduğuna karar vermek için hasra özelinde eklem hareket açıklığının ve stabilizasyonunun değerlendirilmesi gerekir. Daha sonra X-ray gibi çeşitli görüntüleme yöntemleri aracılığıyla elde edilen veriler doğrultusunda karar verilir.
Diz Replasmanı (Protezi) Nedir?
Diz bölgesinde çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan hasarlı iskelet yapısı yerine yapay eklem ya da protezin cerrahi olarak yerleştirilmesi amacıyla uygulanan operasyona, diz replasmanı ya da diz protezi olarak adlandırılır. Uygulama sırasında metal, plastik ya da polimerden oluşan protezler kullanılabilir.
Yapay eklem, normal diz ekleminin fonksiyonlarını taklit edecek şekilde geliştirilir. Hangi protezin kullanılacağı kararı verilirken hastanın yaşı, aktivite düzeyi, vücut ağırlığı ve genel sağlık durumu gibi pek çok farklı faktör değerlendirilir.
Yaklaşık 2 saat süren bir operasyon ile eski hasarlı kemik ve kıkırdak doku çıkarılıp yerine protez yerleştirilir. Operasyon sonrası iyileşme ve rehabilitasyon sürecinin aylarca devam etmesi söz konusu olabilir. Diz artoplastisi olarak da adlandırılan süreç, ortopedi hekimlerinin en sık gerçekleştirdiği operasyonlardan biridir.
Diz Protezi Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Diz protezi ameliyatından önce hastaya fiziki muayene ve tıbbi tetkikler uygulanır. Detaylı sağlık öyküsü alınarak kan testleri ve görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Düzenli kullanılan ilaçlar ve varsa gıda takviyeleri hakkında hastadan bilgi alınır. Hasta diz protezi için uygun bulunursa ameliyat günü belirlenir.
Operasyonun ilk adımı hastaya anestezi verilmesidir. Bu sırada cerrahi prosedür sırasında acı ya da ağrı hissetmesi önlenir. Diz bölgesinde uzun bir kesi yapılarak cilt ve kas dokusu kenara çekilir. Böylece dizin kemik ve kıkırdak dokusu ortaya çıkarılır. Hasarlı kemik ve kıkırdak dokusu temizlenerek protez temizlenmiş bölgeye yerleştirilir.
Protezin sabitlenmesi için özelleşmiş plak vida uygulamaları kullanılabilir. Cerrah yerleştirme işlemini tamamladıktan sonra cerrahi dikişlerle diz bölgesi kapatılır. Cilt birleştirilip uygun bir şekilde sarılır.
Diz protezi ameliyatlarının total ya da kısmi replasman ameliyatı şeklinde uygulanması mümkündür. Total diz replasman uygulamasında diz bölgesinin her iki eklem yüzeyine müdahale edilir ve tam protez yerleştirilir. Genellikle 1 ila 3 saat içerisinde gerçekleştirilen bir operasyondur.
Diğer bir diz protezi operasyonu olan kısmi yani parsiyel diz replasmanı ameliyatında ise diz ekleminin hasarlı olan sadece tek bir eklem yüzeyine müdahale edilir. Ameliyat sırasında daha az kemik ve eklem dokusuna müdahale edildiği için total replasmana göre daha küçük bir kesi yapılır.
Operasyondan sonra hastanın sağlık bulguları takip edilir. Anestezinin etkisi geçip hasta kendine geldiğinde hafif bir ağrı hissi ve bacakta tutukluk olabilir. Ağrı kesici etkili ilaçların uygulanmasıyla ağrı kontrol altına alınabilir. Ağrı kontrolü ve hareketsizliğe bağlı damar içi pıhtı oluşumu gibi yaşamsal risk yaratabilecek durumları önlemek için doktor çeşitli ilaçları reçete edebilir.
Komplikasyonları kontrol edebilmek için erken mobilizasyon ve fizik tedavi uygulamalarına başlanması son derece önemlidir. Hastaların çoğunda operasyon sonrası ilk gün fizik tedavi uygulamalarına başlanır. Bu sayede diz bölgesindeki kan akımını desteklemek mümkün olabilir.
Diz Protezi Ameliyatı Kimler İçin Uygundur?
Diz protezi ameliyatı, çeşitli şikayetleri olan kişilerde bu şikayetleri gidermek ve yaşam kalitesini optimize etmek için uygulanır. Aşağıdaki şikayetleri yaşayan kişiler diz protezi ameliyatı için uygun adaylar olarak kabul edilebilir:
- Yürüme, sandalyeden kalkma, merdiven çıkma, arabaya binme ve inme gibi günlük aktivitelerin gerçekleştirilmesini engelleyecek düzeyde ciddi ağrı ve tutukluk yaşanması
- Dinlenme ya da uyku hâlinde de varlığını sürdüren orta düzeyde ancak sürekli bir ağrı hissedilmesi
- Dizde, medikal tedavi ya da istirahat ile geçmeyen şişlik ve kronik inflamasyonun varlığı
- Günlük aktivitelerin istenen düzeyde yerine getirilememesinden kaynaklanan depresyon gibi çeşitli ruh sağlığı sorunlarının ortaya çıkması
Bu durumlara ek olarak diz bölgesiyle ilgili romatoid artrit, osteoartrit ve travma sonrası artrit gibi çeşitli sağlık problemleri olan ancak mevcut tedaviler ile kontrol altına alınması sağlanamayan sorunları çözümlemek için de diz protezi ameliyatı gündeme gelebilir.
Hastanın diz protezi ameliyatına uygunluğunu değerlendirirken göz önünde bulundurulan temel kriterler şu şekilde sıralanabilir:
- Diz ağrısının yaşamsal aktiviteleri hangi düzeyde etkilediği
- Kişinin yaşı
- Genel sağlık durumu
- Diz bölgesindeki eklem ve kemik yapılarında ortaya çıkan hasarın düzeyi
Diz protezi ameliyatı özellikle total diz replasman ameliyatı olan kişilerin büyük bir kısmında diz bölgesindeki ağrıların rahatladığı bilinmektedir. Ancak yeni proteze alışmak için hastaların belirli bir süreye ihtiyacı olabilir. İyileşme döneminde fizik tedavi uygulamaları aksatılmadığı takdirde iyileşme süreci hızlı ve sağlıklı bir şekilde gelişebilmektedir.
Operasyondan sonra kişinin dizine tamamen hakim olabilmesi için yaklaşık 6 ila 12 aylık bir süreye gereksinim duyulur. Fizik tedavi uygulamalarının amacı, hastayı kısa sürede mobilize olması için cesaretlendirmektir. Başlangıçta hastanın hareketi yürümeye yardımcı cihazlar ile sağlanır. Diz yeterince güçlendiğinde ise desteksiz harekete başlanması söz konusu olur.
Yaklaşık 12 haftalık bir sürecin ardından bireyler genellikle pek çok günlük aktiviteyi ve egzersizi gerçekleştirebilir hâle gelir. İyileşme döneminin farklı zaman dilimleri için hangi uygulamaların yapılacağı ve hangi egzersizlerin uygulanacağı konusunda fizik tedavi ve rehabilitasyon sağlayan sağlık çalışanları ile koordineli bir şekilde hareket edilmelidir.
Çalışma Saatlerimiz
Pazartesi: 09:00 – 18:00
Salı: 09:00 – 18:00
Çarşamba: 09:00 – 18:00
Perşembe: 09:00 – 18:00
Cuma: 09:00 – 18:00
Cumartesi: 09:00 – 18:00
Pazar: Kapalı